2020 yılını hangi kelimeyle özetleyebiliriz seçemesek bile, kesinlikle normal kelimesinin kullanılamayacağı bir yıldı diyebiliriz. Gelecekte en çok bahsedeceğimiz yıllardan biri olacak 2020 yılını geride bıraktık ve umut dolu bir yeni yıla merhaba dedik.
- BMW 328 (1936-1940)
Çok az otomobil tanıtımından neredeyse bir asır geçmesine rağmen hatırlanabilir. Onlardan biri de 2021 yılında 85 yaşına girecek, BMW'nin kilometretaşı modellerinden biri olan 328 modeli.
328 modeli, BMW'nin marka vizyonunu belki de en çok belli eden girişimiydi. Bu model sadece BMW için değil, motorsporları tarihi için de bir kilometretaşı haline geldi ve 1930'lu yılların en başarılı spor otomobili oldu.
1936 yılında Almanya'daki Nürburgring pistinde düzenlenen Eifelrennen yarışında 2.0 litre klasmanında otomobil ilk defa kullanılmıştı. Peter Szymanowski'nin tasarladığı oval hatlara sahip bu otomobilin bir BMW olduğu, bütün tasarım ögeleriyle kendini belli ediyordu.328 modeli senelerce farklı klasmanlarda yarıştı ve 100'den fazla klasmanda zafere ulaşarak motorsporları tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Bu zaferler arasında kuşkusuz en kıymetlisi İtalya'da düzenlenen Mille Miglia (Bin Mil) adındaki dayanıklılık yarışıydı. BMW 328 modeli, Mille Miglia yarışlarının hem geleneksel hem modern klasmanında tarihte zafere ulaşmış tek otomobil.
Sayısız zaferleri ve safkan bir yarışçı olması 328'i en önemli kilometretaşlarından biri yaptı. Yalnızca 464 adet üretilen 328, bugün piyasada en çok aranan koleksiyon ürünlerinden bir tanesidir. Bu otomobil sadece görseli çekici otomobillerden birisi değildi, aynı zamanda savaş sonrası dönemin en başarılı yarış makinesiydi. 328'in başarıları onu Yüzyılın Otomobilleri sınıfında finale taşıdı ve bu safkan yarışçı, otomobil severlerin ve biz tutkunların gözdesi olmaya hala devam ediyor.
2. BMW 700 (1959-1965)
1950'li yıllar BMW markası için her şeyin sonu gibi gözüküyordu. 507 modeli çok beğenilmişti ancak satış fiyatı neredeyse üretim maliyetini bile karşılamamaktaydı. Uygun fiyatlı Isetta'ların satışları çok iyiydi ancak kar marjı düşüktü.
Ama BMW son kozunu oynamamıştı…
BMW 1959 yılında Frankfurt Motor Show'da 700 ismini verdiği modelini tanıttı. Sadece 2 silindirli 700 cc hacme sahip bu küçük coupé BMW'nin kurtarıcısı oldu. Show'dan sonra BMW 700 25000'den fazla sipariş almıştı. BMW 700 sadece kullanıcıların değil, motorsporlarının da odak noktasındaydı.
Walter Schneider ve Leo Levine, 1960 yılında Nürburgring altı saatlik touring otomobil yarışında 700 ile kendi sınıfında zaferine ulaştı. Bu, birçok müşteri arasında daha da güçlü bir motora yönelik önemli bir talep yarattı ve 1961 yazında BMW'nin Nürburgring Yarış Pisti'nde BMW 700 Sport'u gururla basına sunduğu büyük gün gelmişti.
BMW 700'ün bu "ateşli" versiyonu, özellikle motor sporlarında 60'ların başında kısa sürede bir efsane haline geldi ve hayranlar tarafından "küçük savaşçı" olarak anıldı. Ayrıca 1961'de BMW 700 Sport, kendi sınıfında en büyük rakibi Abarth'ı yenerek İtalya'da Monza Pisti'nde zafere ulaştı.
Adını nadiren duyduğumuz bu küçük otomobil, BMW'nin en büyük kurtarıcısı olmuştu.
3. BMW 1602 Elektro (1972)
Elektrik motorlu otomobiller, otomotiv sektörünün son 10 yıldır belki de en büyük gündemi. Bütün yatırımlar, vizyon ve misyonlar elektrikli otomobillere odaklanmış durumda. Aslında elektrikli motorların icadı, içten yanmalı motorlardan çok daha önce olmuştu. (1820'li yılların sonunda)
İçten yanmalı motorların icadından sonra dönemin elektrikli motorlarının düşük menzile, yüksek maliyetlere ve düşük hızlara sahip olmasından dolayı nerdeyse hiç talep görmüyordu. Bütün markalar yüksek hacimli ve içten yanmalı motorlara yatırım yapmaya başlamıştı.
Ama BMW elektriğe olan inancını yitirmemiş sayılı markalardandı. 1972 yılında; petrol krizi henüz yaşanmamışken BMW ''Vision'' gücünü kullandı ve 1602 modelin elektrikli bir BMW'ye dönüştürdü. Böylece ilk elektrikli otomobilimiz ortaya çıkmış oldu… BMW 1602 Elektro.
1602 Elektro, 1972 yılında Münih Olimpiyatlarında tanıtıldı. Kaputunun altında 12.6 kWh güce sahip 350 kilogram ağırlığında Varta bataryalarla 30 km menzile sahipti. Bu otomobil BMW markasının köklü tarihindeki arka planda kalmış sayılı modellerinden biri ve bizce bu yazıda olmayı belki de en çok hak etmiş model. Bugün elektrikli otomobiller ve inovasyon konusunda rakiplerimizden bir adım önde olmamızda kuşkusuz 1602 Elektro ve bu projeye inananların payı var.
4. BMW M1 (1978-1981)
1978 yılında BMW, otomotiv tarihinin en ikonik modellerinden birini tanıtmıştı. BMW, Lamborghini ve 20. Yüzyılın efsanevi otomobil tasarımcısı Giorgetto Giugiaro bir araya geldi ve bu nefes kesici otomobil ortaya çıktı... BMW M1.
BMW M1, marka tarihindeki en büyük dönüm noktalarından biriydi. Çünkü dünyanın en güçlü harfinin kullanıldığı ilk otomobildi
BMW M1 projesine başlarken Group-5 sınıfında en büyük rakibi Porsche'ye karşı yarışmak için bu otomobili yaratmıştı. Bu otomobilin hayata geçirilmesinde en büyük yardımcımız Lamborghini'nin ortadan motorlu otomobiller üretme konusundaki tecrübesiydi ancak yarışa katılabilmek için bir şart vardı. Kurallar gereği otomobilin bir yol versiyonu da olmalıydı ve alt sınır şartı 400 adetti. BMW kolları sıvadı ve bu otomobilin yol versiyonu için hemen üretimine başladı.
Her şey mükemmel gidiyor gibi gözükürken 453 adet otomobili ürettiğinde yarış regülasyonları değişmişti ve M1 değişen regülasyonları karşılamıyordu. Ama bu proje tabi ki temelli olarak rafa kaldırılmadı. M1'leri bir klasmanda yarıştırmak istiyordu ve bunun için bir seri yarattı: Procar BMW M1 Championship.
Bu yarış serisi Formula 1 yarışlarının olduğu hafta sonları düzenleniyordu. Seri pilotlar tarafından çok sevilmişti. Çünkü eşit şartlarda yarışabiliyorlardı. 1979 yılındaki ilk şampiyonayı Avusturyalı pilot Niki Lauda, 1980 yılında da Brezilyalı pilot Nelson Piquet kazandı.1981 senesinde markamız Formula 1'e odaklanmaya karar verdi. Ama bize efsanevi bir modeli miras bırakmış oldu.
Buğra Ali Pulurluoğlu
Borusan Oto Avcılar BMW Genius
Seçkin Uysal
Borusan Oto Avcılar BMW Genius
Yaşam Nisan 02, 2021